Sitemizde, siz misafirlerimize daha iyi bir web sitesi deneyimi sunabilmek için çerez kullanılmaktadır.
Ziyaretinize varsayılan ayarlar ile devam ederek çerez politikamız doğrultusunda çerez kullanımına izin vermiş oluyorsunuz.
X

Madde 796

1. Sona erme sebepleri

III. Sona ermesi

1. Sona erme sebepleri

Madde 796 - İntifa hakkı, konusunun tamamen yok olması ve taşınmazlarda tescilin terkini; yasal intifa hakkı, sebebinin ortadan kalkması ile sona erer1.

Sürenin dolması veya hak sahibinin vazgeçmesi ya da ölümü gibi diğer sona erme sebepleri, taşınmazlarda malike terkini isteme yetkisi verir.

I-) Yargı Kararları:

1-) Y. 14. HD, T: 03.04.2007, E: 2007/572, K: 2007/3595:

“... Dava, intifa hakkını terkini istemiyle açılmıştır.

Mahkemece dava reddedilmiş, kararı davacı temyiz etmiştir.

Hüküm yerinde davanın tapu iptali tescil davası gibi değerlendirilerek “tapu iptali tescil davasının reddine” denilmiş olması maddi hatadan kaynaklanmıştır. Türk Medeni Kanununun 796 ve 797. maddeleri hükmünce intifa hakkı konusunun yok olması taşınmaz ise tescilinin terkini yasal intifa hakkı sebebinin ortadan kalkması sürenin dolması hak sahibi olan gerçek veya tüzel kişinin intifa hakkından vazgeçmesi veya hak sahibinin ölümü üzerine sona erer.

Somut olayda ise, yasanın intifa hakkının terkini nedenleri olarak gösterdiği hiçbir sebebin varlığı iddia ve ispat edilmiş değildir. Her ne kadar mahkemece dava değişik gerekçeyle reddedilmiş ise de, kurulan hüküm sonuçta davanın reddine ilişkin bulunduğundan sonucu itibariyle doğrudur.”

2-) Y. 14. HD, T: 29.09.2006, E: 2006/8036, K: 2006/10113:

“… İntifa hakkı; bir süreyle sınırlı olarak kurulmuşsa sürenin dolması veya bu süreden önce intifa hakkı sahibinin hakkından vazgeçmesi, intifa hakkı sahibinin ölümü ya da tüzelkişi ise tüzelkişiliğin sona ermesi, konusu olan şeyin bütünüyle harap olması sebebiyle artık ondan yararlanma olanağının kalmaması durumlarında sona erer (TMK.m.796).

Kanunî intifa hakları hariç (TMK.m.495 vd.) intifa hakkının tesisi daima bir sözleşmeye dayanır. Taraflarına hak ve borçlar yükleyen bu sözleşmeyle intifa hakkı sahibi ile malik hakkın konusu olan şeydeki yararlanmanın nasıl sürdürüleceğini kararlaştırılabilir. Şayet, intifa hakkının devamı malike yüklediği külfete göre çok az yarar sağlar hale gelmişse, malik bozulan yararlar dengesini ileri sürerek hâkimden sözleşmeye müdahale edilmesini, intifa bedelinin artırılmasını ve hatta kendisi için çekilmez hale gelmişse bu hakkın terkinini isteyebilir. Böylesine durumlarda intifa hakkı sahibinin bu hakkı kullanmakta direnmesi hakkın kötüye kullanılması sayılacağından korunamaz. Her ne kadar intifa hakkının sona erme sebeplerini sayan Türk Medeni Kanununun 796 vd. maddelerinde eşyaya bağlı irtifak haklarında olduğu gibi şahsi bir irtifak hakkı olan intifa hakkının sona erdirilmesini malikin talep edebileceğine ilişkin (TMK.m.785) bir hüküm yoksa da burada Türk Medeni Kanununun 785. maddesinin kıyasen uygulanması gerekir. Doktirindeki hâkim görüş de bu doğrultudadır. …”

3-) Y. 14. HD, T: 29.05.2006, E: 2006/4742, K: 2006/6054:

“... İntifa hakkı; bir süre ile sınırlı olarak kurulmuşsa bu sürenin dolması veya bu süreden önce intifa hakkı sahibinin hakkından vazgeçmesi, intifa hakkı sahibinin ölümü ya da tüzel kişi ise tüzel kişiliğin sona ermesi, konusu olan şeyin bütünü ile harab olması sebebiyle artık ondan yararlanma olanağının kalmaması durumlarında sona erer.

Somut olayda; 220 parsel sayılı taşınmazdaki paya davalılar lehine 20.08.1999 tarihinde intifa hakkı tesis edilmiş, davacı ise bu hak kurulduktan çok sonra kurulan intifa hakkını görerek dava konusu taşınmazda pay satın almak suretiyle malik olmuştur. Taşınmazın makilik niteliğinde olması hakkın terkinini gerektirmez. Az yukarıda sözü edildiği üzere intifa hakkının hangi nedenlerle terkininin yapılabileceğini yasa belirlemiştir. Orta yerde terkin sebebi yokken davanın kabul edilmesi bozmayı gerektirir.”

4-) Y. 14. HD, T: 22.02.2006, E: 2006/1277, K: 2006/1861:

“... intifa hakkı sahibi Ronnie Michael Tucker Amerikan vatandaşıdır. İzmir 4.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2002/1301 esasında kayıtlı davada tüm aramalara rağmen bulunamamış ve adresi tespit edilemediğinden kendisine İzmir Defterdarlığı kayyım olarak tayin edilmiştir. Davacı ise dava konusu taşınmazları izale-i şüyu davası sonunda satın alan üçüncü kişidir. Türk Medeni Kanununun 683. maddesi gereğince malik hukuk düzeni sınırları içinde o şeyi dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Davacının maliki olduğu taşınmazlarda intifa şerhi bulunmasının mülkiyet hakkının kullanımına sınırlama getirdiği şüphesizdir. Diğer taraftan, yabancı uyruklu ve tüm aramalara rağmen bulunamayan hak sahibinin taşınmazlar üzerinde eylemli bir yararlanması olmadığı gibi, bu kişinin intifa hakkı sebebiyle borçlarını da yerine getirmediği tüm dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Açığını söylemek gerekirse, sadece kayıtlar üzerinde var olan intifa şerhinin hak sahibine sağladığı bir yarar ve intifa şerhinin kayıtlarda kalmasının bir anlamı bulunmamaktadır2. Tapu kayıt maliki olan davacı için külfet haline gelen bu hakkın saptanan intifa bedelinin hak sahibi adına milli bir bankada açılacak hesaba depo edilmesi koşuluyla davanın kabulü gerekirken, somut olayın değerlendirilmesinde hataya düşülerek istemin reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.”

II-) Türk Kanunu Medenîsi:

III. İntifaın sukutu

1- Sukutun sebepleri

Madde 720

İntifa hakkı, üzerinde tesis olunduğu şeyin büsbütün ziyaiyle ve gayrimenkul üzerinde tesis olunup ta tescili icap ediyorsa sicillindeki kaydının terkini ile, sakıt olur.

Müddetin hitamı ve intifa hakkı sahibinin vazgeçmesi ve vefatı gibi sukut sebepleri, gayrimenkul mallar üzerinde intifaa müteallik maddelerde; gayrimenkul sahibine, yalnız sicil kaydının terkinini talep etmek, salâhiyetini verir.

Kanuni intifa hakkı, sebebinin zevali ile zail olur.

Not: Türk Medenî Kanunu’nun 796. maddesi Tasarı’da şu şekilde kaleme alınmıştı:

"İntifa hakkı, konusunun tamamen yok olması ve taşınmazlarda tescilin terkini ile sona erer.

Sürenin dolması veya hak sahibinin vazgeçmesi ya da ölümü gibi diğer sona erme sebepleri, taşınmazlarda malike terkini isteme yetkisi verir."

Bu madde TBMM Adalet Komisyonu tarafından değiştirilmiştir. Dolayısıyla madde gerekçesi değerlendirilirken bu husus göz önünde bulundurulmalıdır.

III-) Madde Gerekçesi:

Yürürlükteki Kanunun 720 nci maddesini karşılamaktadır.

İntifa hakkının sona erme sebeplerini düzenleyen bu madde, kanunî intifa hakkının düzenlenmediği göz önüne alınarak, yeniden kaleme alınmıştır. Bu çerçevede yürürlükteki maddenin son fıkrasına yer verilmemesi dışında, hüküm değişikliği yoktur.

IV-) Kaynak İsviçre Medenî Kanunu:

1-) ZGB:

III. Untergang

1. Gründe

Art. 748

1 Die Nutzniessung geht unter mit dem vollständigen Untergang ihres Gegenstandes und überdies bei Grundstücken mit der Löschung des Eintrages, wo dieser zur Bestellung notwendig war.

2 Andere Untergangsgründe, wie Zeitablauf, Verzicht oder Tod des Berechtigten, geben bei Grundstücken dem Eigentümer nur einen Anspruch auf Löschung des Eintrages.

3 Die gesetzliche Nutzniessung hört auf mit dem Wegfall ihres Grundes.

2-) CCS:

III. Extinction de l’usufruit

1. Causes d’extinction

Art. 748

1 L’usufruit s’éteint par la perte totale de la chose et en outre, s’il s’agit d’immeubles, par la radiation de l’inscription, lorsque celle-ci est nécessaire pour l’établir.

2 D’autres causes d’extinction, telles que l’échéance du terme, la renonciation et la mort de l’usufruitier, ne confèrent au propriétaire, en matière d’usufruit immobilier, que le droit d’exiger la radiation.

3 L’usufruit légal s’éteint avec la cause qui lui a donné naissance.

V-) Yararlanılabilecek Monografiler:

Fatma Tülay Karakaş; Kişiye Sıkı Sıkıya Bağlı Haklar, Ankara, 2015.

Gökçe Canarslan; İntifa Hakkının Sona Ermesi, Ankara, 2016.


1   Türk Medenî Kanunu’nun Resmi Gazete’de yayınlanan ilk metninde hükümde yer alan “… kalkmasıyla …” ibaresi daha sonra “… kalkması ile …” olarak düzeltilmiştir. Düzeltme metni için bkz. RG. 12.12.2001; S: 24611.

2   Kararda yer alan “intifa şerhi” ifadesi isabetli olmayıp bu ifadenin “intifa hakkının tescili” olarak anlaşılması gerekir.

 

 

Copyright © 2017 - 2024 Prof. Dr. İlhan Helvacı. Tüm hakları saklıdır.
X