Sitemizde, siz misafirlerimize daha iyi bir web sitesi deneyimi sunabilmek için çerez kullanılmaktadır.
Ziyaretinize varsayılan ayarlar ile devam ederek çerez politikamız doğrultusunda çerez kullanımına izin vermiş oluyorsunuz.
X

Madde 701

1. Kaynakları ve niteliği

II. Elbirliği mülkiyeti

1. Kaynakları ve niteliği

Madde 701 - Kanun veya kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti, elbirliği mülkiyetidir.

Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır.

I-) Yargı Kararları:

1-) YHGK, T: 27.09.2006, E: 2006/19-552, K: 2006/589:

“ … (… Davacı vekili, müvekkilinin miras bırakanı S.’ nin davalı bankada bulunan vadesiz hesabından hissesine düşen paranın ödenmesi için davalı bankaya müracaat ettiğini, miras hisselerinin ödenmemesi üzerine, İcra takibi başlattıklarını ileri sürerek, davalının itirazının iptalini talep ve dava etmiştir.

Davalı banka vekili, istenen paranın iştirak halinde mülkiyet esasına tâbi bir miras hissesi olduğunu, tüm mirasçıların bankaya birlikte başvurmaları ya da iştirak halindeki mülkiyetin müşterek mülkiyete çevrilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.

Mahkemece davanın konusunun misli eşyadan sayılan para olup veraset ilamına göre payın bölünebilir olması nedeniyle davanın kısmen kabulüne, davalının icra dosyasına yaptığı itirazın 4.279.631.834 TL’lik kısmının iptali ile bu kısma takip tarihi olan 16.06.2004 tarihinden itibaren % 15 oranını geçmemek üzere değişen oranlarda yasal faiz uygulanmak suretiyle takibin 4.279.631.834 TL üzerinden devamına, kabul edilen miktar üzerinden İİK.’ nun 67. maddesi uyarınca hesaplanan 1.711.854.734 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı banka vekilince temyiz edilmiştir.

Dava, muris S.’nin ölümü üzerine mirasçılarından sadece davacı ve iki çocuğu tarafından veraset ilamı ibraz edilerek, miras bırakana ait bankadaki paranın kendi paylarına ilişkin kısmının ödenmesi istemine ilişkindir.

Miras bırakanın davacılar dışında başka mirasçılarının da bulunduğu dosyaya sunulan veraset ilamından anlaşılmaktadır. TMK. 640. maddesinde; “miras bırakanın ölümü ile birlikte paylaşmaya kadar mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklığın meydana geleceği, mirasçıların terekeye elbirliği ile sahip olacakları, sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf edecekleri” öngörülmüştür. TMK.’nun 701/2. maddesinde ise “elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp, her birinin hakkının ortaklığa ait malların tamamına yaygın olacağı” hükme bağlanmıştır.

Bu durumda, miras bırakanın davalı banka nezdindeki mevduat hesabının paylaştırılması konusunda tüm mirasçıların birlikte dava açması veya miras ortaklığına temsilci atanması yahut TMK.’nun 644. maddesi uyarınca iştirak halindeki mülkiyetin müşterek mülkiyete dönüştürülmesi gerekmektedir.

Açıklanan koşullardan hiçbiri somut olayda gerçekleşmediğinden, miras bırakanın bir kısım mirasçılarını teşkil eden davacı tarafın terekeye dâhil mevduat hesabından kendi mirasçılık paylarını talep yönünden aktif dava ehliyetlerinin bulunmadığı düşünülmeden yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır... ),

Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir. …

Yerel mahkeme ile özel daire arasındaki uyuşmazlık, iştirak halinde mülkiyet (elbirliği ortaklığı)hükümlerine tâbi olan davalı bankadaki paranın, tüm mirasçıların başvurusu olmadan, bir kısım pay sahibi davacılara, paylarına tekabül eden oranda ödenip ödenemeyeceği noktasında toplanmaktadır.

Muris S.’nin, davalı banka nezdinde parası bulunduğu, geriye davacı dışında, dava dışı kişileri mirasçı olarak bıraktığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.

TMK. 599. maddesi uyarınca miras, murisin ölümü ile mirasçılarına geçer. TMK. 640. maddesinde “Birden çok mirasçı bulunması halinde, mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar, mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir.

Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler” hükmü yer almıştır.

TMK’nun 701/2. maddesinde ise “Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payla(rı) olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır” denilmektedir.

Bu hükümlere göre miras ortaklığı mirasın tümü üzerinde söz konusu olduğundan, tereke payla(ra) ayrılmaksızın ortaklığa dahil olan mirasçılara aittir. Tereke üzerinde ortaklık devam ettiği sürece, mirasçıların somut ve bağımsız payları mevcut değildir.

Bu durumda, tüm mirasçıların birlikte bankaya müracaat ederek ödeme talebinde bulunmaları veya hazır olmayanların usulüne uygun şekilde vekâletname ibraz etmeleri ya da miras ortaklığına temsilci atanması; TMK.’nun 644. maddesi uyarınca iştirak halindeki mülkiyetin müşterek mülkiyete dönüştürülmesi gerekir. Aksi halde; ileride çıkacak bir anlaşmazlıkta davalı bankanın sorumluluğu söz konusu olabilir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 26.12.1986 tarih ve 1985/11-820 E., 1986/1177 K. sayılı kararı da; yukarıda açıklanan hukuki görüşleri doğrulamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır. …”

2-) Y. 6. HD, T: 03.10.2011, E: 2011/5865, K: 2011/10088:

“Dava, elbirliği ile mülkiyetin paylı mülkiyete çevrilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı, davalı ile birlikte imza ile tasarruf edebilecekleri banka hesabındaki ortaklığı, elbirliği ile mülkiyet ortaklığı olduğundan bahisle elbirliği ile mülkiyetin paylı mülkiyete çevrilmesini talep ve dava etmiş ise de, TMK.’nun 701 maddesinde de belirtildiği üzere, elbirliği mülkiyeti Kanundan veya kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluktur. Dolayısıyla mallara birlikte malik olma durumunda söz konusu olan bir ortaklık türüdür. Tarafların ortak hesap açmış olmaları ve tasarruf yetkisinin birlikte kullanılacağının kararlaştırılması ortaklığın elbirliği mülkiyeti şekilde olduğunu göstermez. Aynı şekilde hisselerin belirtilmemiş olması da, ortaklığın elbirliği mülkiyeti olduğunu ortaya koymaz. Nitekim paylı mülkiyeti düzenleyen TMK.’nun 688/2 maddesi de başka türlü belirlenmedikçe paylar eşit sayılır düzenlemesine yer vermiştir. Ayrıca T.C. Merkez Bankasının cevabi yazısında da hesap “VE”  li müşterek hesap olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle taraflar arasındaki ortaklığın paylı mülkiyet ortaklığı olması nedeni ile davanın reddine karar vermek gerekirken, Taraflar arasındaki ortaklığın elbirliği ile mülkiyet ortaklığı kabul edilerek TMK.’nun 644 maddesi gereğince elbirliği ile mülkiyet ortaklığının paylı mülkiyet ortaklığına dönüştürülmesi hatalıdır.

Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. …”

3-) Y. 1. HD, T: 10.02.2011, E: 2011/153, K: 2011/1130:

“... çekişme konusu taşınmazlarda davacı ve dava dışı kişiler elbirliği mülkiyeti halinde malik iseler de ecrimisil isteğinin bölünebilir olması nedeniyle davacının miras payına tekabül eden değil de keşfen belirlenen ecrimisilin tamamına karar verilmiştir.

Hal böyle olunca; davacının miras payı oranında ecrimisilin hüküm altına alınması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru değildir. …”

II-) Türk Kanunu Medenîsi:

II. İştirak halinde mülkiyet

1– Sebepleri

Madde 629

Kanun mucibince veya bir mukavele ile iştirak teşkil eden kimseler bir şeye malik olursa her birinin hakkı o şeyin tamamına sari olur.

III-) Madde Gerekçesi:

Yürürlükteki Kanunun 629 uncu maddesini karşılamaktadır.

Madde İsviçre Medenî Kanununun 652 nci maddesine uygun olarak iki fıkra hâlinde düzenlenmiştir.

Yürürlükteki metnin “İştirak hâlinde mülkiyet” şeklindeki konu başlığı “Elbirliği mülkiyeti”, “Sebepleri” şeklindeki kenar başlığı da “Kaynakları ve niteliği” olarak değiştirilmiştir. Hüküm değişikliği yoktur.

IV-) Kaynak İsviçre Medenî Kanunu:

1-) ZGB:

II. Gesamteigentum

1. Voraussetzung

Art. 652

Haben mehrere Personen, die durch Gesetzesvorschrift oder Vertrag zu einer Gemeinschaft verbunden sind, eine Sache kraft ihrer Gemeinschaft zu Eigentum, so sind sie Gesamteigentümer, und es geht das Recht eines jeden auf die ganze Sache.

2-) CCS:

II. Propriété commune

1. Cas

Art. 652

Lorsque plusieurs personnes formant une communauté en vertu de la loi ou d’un contrat sont propriétaires d’une chose, le droit de chacune s’étend à la chose entière.

V-) Yararlanılabilecek Monografiler:

Nuşin Ayiter; Türk Medenî Kanunu ve Borçlar Kanununda Elbirliği Ortaklıkları, Ankara, 1961.

 


Copyright © 2017 - 2024 Prof. Dr. İlhan Helvacı. Tüm hakları saklıdır.
X